want 1
i. 1. yokluk, -sizlik: want of good manners terbiyesizlik. We were unable to take a vacation for want of money. Parasızlıktan tatil yapamadık. 2. eksiklik, noksan. 3. istek: a man of few wants pek az isteği olan bir adam. We can supply all your wants. Bütün isteklerinizi karşılayabiliriz. 4. arzu edilen gerekli şey: We can supply all your wants. Size gerekli olan her şeyi sağlayabiliriz. 5. ihtiyaç, gereksinim: This roof is in want of repair. Bu damın tamire ihtiyacı var. 6. yoksulluk, fakirlik: live in want yoksulluk içinde yaşamak.